Pasaport veya vesika verilmesi yasak olan haller: (2)
Madde 22 – (Değişik: 28/5/1988- 3463/3 md.)
Yurt dışına çıkmaları, mahkemelerce yasaklananlara, memleketten ayrılmalarında genel güvenlik bakımından mahzur bulunduğu İçişleri Bakanlığınca tespit edilenlere ve terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlenen yurtdışındaki her türlü eğitim, öğretim ve sağlık kuruluşları ile vakıf, dernek veya şirketlerin kurucu ve yöneticisi olduğu veya bu yerlerde çalıştığı İçişleri Bakanlığınca tespit edilenlere (…) (1) pasaport veya seyahat vesikası verilmez. (1) (2) (3)
(1) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle; bu fıkrada yer alan ", vergiden borçlu olduğu pasaport vermeye yetkili makamlara bildirilenlere" ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(2) 15/8/2016 tarihli ve 674 sayılı KHK’nin 23 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasına “İçişleri Bakanlığınca tespit edilenlere” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlenen yurtdışındaki her türlü eğitim, öğretim ve sağlık kuruluşları ile vakıf, dernek veya şirketlerin kurucu ve yöneticisi olduğu veya bu yerlerde çalıştığı İçişleri Bakanlığınca tespit edilenlere” ibaresi eklenmiş olup, daha sonra bu hüküm 10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.
(3) 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 23’üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “İçişleri Bakanının teklifi ve Başbakanın” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir.
Pasaport Kanunu madde 22’de seyahat hürriyetine üç tür kısıtlama getirilmiştir. Bunlardan “Yurt dışına çıkmaları, mahkemelerce yasaklananlar’ dışındaki kısıtlamalar. Anayasa’nın 23. maddesine açıkça aykırıdır.
“Memleketten ayrılmalarında genel güvenlik bakımından mahzur bulunduğu İçişleri Bakanlığınca tespit edilenler” şeklindeki kısıtlama 2010 Anayasa değişikliğinden önceki tarihlidir ve Anayasa’nın 23. maddesinde 2010 yılında yapılan değişiklik karşısında mülgadır.
Öyle ki, Anayasa Mahkemesi iki ayrı kararında şöyle demiştir:
Seyahat hürriyetinin bir görünümü olan yurt dışına çıkma hürriyetinin düzenlendiği Anayasa’nın 23. maddesinin üçüncü fıkrası 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’la değiştirilmiş ve madde bugünkü şeklini almıştır. Söz konusu Anayasa değişikliğinin gerekçesinde “Maddede yapılan değişiklikle, idare tarafından, vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyetinin sınırlandırılmasına son verilmekte; yurt dışına çıkma hürriyetinin, sadece suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle ve hâkim kararına bağlı olarak sınırlandırılabilmesi ilkesi benimsenmektedir” denilmek suretiyle vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyetinin sınırlanmasında idareye herhangi bir takdir yetkisinin tanınmamasının ve sınırlamanın ancak hâkim kararı ile yapılabilmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır. (AYM, E.2018/81, K.2021/45, 24/06/2021, § 263)
Yurt dışına çıkma hürriyetinin düzenlendiği anılan fıkra 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile son hâlini almış ve fıkrada yurt dışına çıkma hürriyetinin ancak suç soruşturması veya kovuşturmasından dolayı sadece hâkim kararı ile sınırlanabileceği açıkça ifade edilmiştir. Söz konusu Anayasa değişikliğinin fıkraya ilişkin gerekçesinde de “Maddede yapılan değişiklikle, idare tarafından, vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyetinin sınırlandırılmasına son verilmekte; yurt dışına çıkma hürriyetinin, sadece suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle ve hâkim kararına bağlı olarak sınırlandırılabilmesi ilkesi benimsenmektedir.” ifadelerine yer verilmiştir. (AYM, E.2019/114, K.2021/36, 03/06/2021, §40)
“… ve terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlenen yurtdışındaki her türlü eğitim, öğretim ve sağlık kuruluşları ile vakıf, dernek veya şirketlerin kurucu ve yöneticisi olduğu veya bu yerlerde çalıştığı İçişleri Bakanlığınca tespit edilenlere” şeklindeki kısıtlama da Anayasa’ya aykırıdır. Zira, Anayasa Mahkemesi E.2018/81, K.2021/45, 24/06/2021 tarihli kararı (§266-267) ile KHK ile kamu görevinden çıkarılan kişilerin bir suç soruşturması ya da kovuşturması nedeniyle hâkim kararı şartına bağlı olmaksızın ilgili bakanlık ve kurumca yapılan bildirim üzerine pasaportlarının iptal edileceğine dair kuralı iptal etmiştir:
Dava konusu kurallarda ise kamu görevinden çıkarılan kişilerin bir suç soruşturması ya da kovuşturması nedeniyle hâkim kararı şartına bağlı olmaksızın ilgili bakanlık ve kurumca yapılan bildirim üzerine pasaportlarının iptal edileceği belirtilerek idari bir tasarrufla kişilerin yurtdışına çıkma hürriyetine sınırlama getirilmektedir.
Hâkim kararına dayanmaksızın kişilerin pasaportunun iptal edilmesine imkân tanıyan kurallar, olağan dönemde Anayasa’nın 23. maddesinin üçüncü fıkrasındaki seyahat özgürlüğü için öngörülen güvencelerle bağdaşmamaktadır.
Bu nedenlerle, Pasaport Kanunu madde 22’de yer alan idari tasarruf yoluyla kendisine pasaport verilmeyen kişiler açacakları iptal davalarında Anayasa’ya aykırılık itirazında bulunarak, Pasaport Kanunu madde 22’nin Anayasa Mahkemesi’ne taşınmasını sağlamalıdırlar.